Kalbini Çıkarıp Ortaya Koymak
Salı günü sohbetlerini akşam namazı öncesine almışlar. Sohbetin başlama vakti öyle güzel bir zamana denk geliyor ki… Göğün pastel tonlara bürünüp güneşin batmaya hazırlandığı o vakit, Abdullah Sert Hoca’nın munis sesiyle birleşince, kendimi gayriihtiyari bir sekinet içinde buluyorum. Bu hafta sohbetin konusu “istikamet”ti. “İstikamet,” dedi Hoca, “yaratılıştaki safiyet ve masumiyeti, Allah’ın insanı yarattığı o fıtri kıvamı koruyarak yaşamaya denir.” Sonra kalbin istikametinden bahsetti: “Kalbin istikameti, ehl-i sünnet akidesi üzere olmaktır. Uzuvların istikameti ise harama meyletmemeleridir. Bir de hâlin istikameti vardır.” Beni en çok etkileyen kısım buydu sanırım.Öyle insanlar vardır ki onlarla hiç konuşmasanız bile, sadece uzaktan baktığınızda; duruşlarından, hallerinden, tavırlarından, iç dünyalarının güzelliği anlaşılır. Güzellik, bana göre de, kişinin ruhunun canlılığıyla ilgilidir. O safiyet tenine vurur; bir parıltı olup gözlerinden taşar. “Veli odur ki,” dedi, “kalbini...